Havza Haber Ajansı’nın Reşt muhabirinin aktardığına göre, Gilan halkını Uzmanlar Meclisi’nde temsil eden Üstat Rıza Ramazanî, Reşt’teki Hz. Fatıma-i Uhra (s.a) türbesinde düzenlenen Muharrem’in üçüncü günü matem merasiminde yaptığı konuşmada, matem meclislerinin ‘fiilî bir mücadele ve aksiyon alanına’ dönüşmesi gerektiğini vurgulayarak şu uyarıda bulundu: “Yalnızca duygusal etkilenme ve gözyaşıyla yetinmek, Hakk’ı savunma alanına girilmediği sürece Kerbelâ hadisesinin tahrif edilmesine yol açar.”
Üstat Ramazanî, bugün İran’ın “Aşura nesli yetiştiren bir mektep” olduğunu belirterek, zulme karşı mücadelenin bayrağının İslam İnkılâbı Rehberi’nin ellerinde olduğunun altını çizdi.
Kerbelâ olayında bazı kişilerin korku sebebiyle meydanı terk ettiğini hatırlatan Üstat Ramazanî, bazı kimselerin ise Aşura kıssasını tahrif ederek gerçekleri çarpıttığını söyledi. Ehl-i Beyt musibetlerinin yanlış aktarımı bugün hâlâ tehlikeli bir tehdit oluşturmaktadır ve bu yüzden matem meclislerinin gerçek hakikatleri doğru ve açık biçimde aktarması gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar Meclisi üyesi, konuşmasının devamında siyonist rejimin cinayetlerine dikkat çekerek şunları ekledi: “Şehit komutanlarımız, Gadir Hum ve Aşura’nın gerçek temsilcileri idi. Onlar kölelik ve ırkçılık düzenine karşı durdular. İmam Hüseyin’in (a.s) mektebi, zillete rıza göstermez. Bugün Gadir Hum bayrağı, İmam Hamaney’in elindedir ve bu bayrak küresel istikbarın karşısında bir direniş sembolüdür.”
Gözyaşını Eyleme Dönüştürme Gerekliliği
Üstat Rıza Ramazanî ağlamanın ve gözyaşı dökmenin ancak toplumu ıslaha, zalime karşı direnişe ve adaletin gerçekleşmesine vesile olduğu zaman değerli olduğunu vurguladı ve şöyle dedi:
“Musibetin hakikatini anlamak, insanı eyleme sürükler. Eğer İmam Hüseyin’in (a.s) meclisleri, günümüz İslam dünyasının sorunlarına ve Ehl-i Beyt’in musibetlerine değinmezse, bu meclisler tam anlamıyla değerlendirilmiş olmaz.”
Ayetullah Muderris, İmam Humeynî (r.a) ve inkılâp şehitleri gibi şahsiyetlere işaret eden Üstat Ramazanî, onların tamamının hak yolunda sebat gösterdikleri için düşmanların hakaretine maruz kaldığını hatırlattı.
Gilan halkının Uzmanlar Meclisi’ndeki temsilcisi sözde barış sloganlarının, istikbarın milletleri pasifleştirme taktiği olduğunu belirterek şunu söyledi: “İran’ın direnişi, Aşura literatürüne dayanan bir örnektir.”
Aşura’dan gerçek anlamda ilham almak için sahada fiilî olarak var olmanın şart olduğunu söyleyen Üstat Ramazanî sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşura yolunda olan biri satın alınamaz, aşağılanamaz ve hor görülemez. Zorbaların karşısında durmalı ve onlarla mücadele etmelidir.”
yorumunuz