Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre kültürel takvimde 8 Ekim "Mevlana Günü" olarak anılmaktadır. Bu ünlü İran şairinin eserlerinin önemi o kadar büyüktür ki Rehber'imiz, 2011 yılı Haziran ayında şairlerle yaptığı görüşmede şunları ifade etmiştir: "Mevlana'nın Mesnevi'si, ilahi düşüncelerin ve ilahi bilgilerin bir hazinesidir."

Ayrıca 2019 yılı Mayıs ayında şairlerle yaptığı Ramazan görüşmesinde de şöyle demiştir: "Mevlana’nın durumu artık malumdur. Mevlana tamamen tasavvuf, maneviyat, hakikat ve saf tevhid bilgisiyle doludur... Bunlar Fars şiirinin zirveleridir."


Özellikle çağdaş dünyanın hızla anlam krizi, düşünsel çalkantılar ve insani yaşam zorlukları ile karşı karşıya olduğu bir dönemde, İran ve İslam'ın akıl ve tasavvuf kaynaklarına başvurmanın her zamankinden daha gerekli olduğu göz ardı edilmemelidir.

Şüphesiz ki bu alandaki en parlak yıldızlardan biri Celaleddin Muhammed Belhi’dir. "Mesnevi-Manevi" de dünyayı dış görünüşten değil, kalbin ve anlamın gözünden görür ve anlamlı, kalıcı beyitlerle onu yorumlamaya çalışır.

Mevlana araştırmacılarına göre, bu büyük İran şairi akıl ve sezgi arasında bir sınırda durmaktadır ve düşünceleri günümüzde çağdaş insan için bir yol gösterici olabilir. Bu nedenle Mevlana’yı Fars kültür mirasının en akılcı filozof ve ariflerinden biri olarak değerlendirmek gerekir.

Gerçek şu ki günümüz insanı bir tür manevi kaybolmuşluk yaşamaktadır ve bu hastalığın tedavisi ancak derin bir akılcılık ve ilahi hikmetle mümkün olabilir.

Kesinlikle Mevlana’nın yeri sadece Fars şiiri tarihinde değil, aynı zamanda İran kültürünün geniş ve etkili alanında ve insanlığın manevi mirasında özel bir yere sahiptir. Çünkü o "Mesnevi-Manevi" ve "Divan-ı Şems" ile özellikle Farsça konuşanlar için yeni irfan, şiir dili ve dünyaya bakış açısı ufukları açmıştır.

Bu büyük şairin ve hikmet sahibinin mirası elbette onun yazılı eserlerinden çok daha fazlasıdır; zira İranlıların dünyaya ve insana bakış açısı büyük ölçüde onun düşüncelerinden ve şiirlerinden etkilenmiştir. Bu nedenle Mevlana’nın mirasının İran kültürü ve Farsça için çok boyutlu ve derin olduğunu vurgulamak gerekir.

Mevlana’nın diğer bir özelliği ise gerçekten Farsçayı en yüksek kapasitesine ulaştırmış olmasıdır. Aynı zamanda İslam öğretisinden beslenen İran tasavvufunu şiirsel bir biçimde dünya çapında sunmuştur. Bu nedenle Mevlana’nın sadece İran edebiyatının bir parçası değil, aynı zamanda evrensel ve insani bir miras olduğu söylenmektedir.

Seyyid Muhammed Mehdi Musevi