Çarşamba 3 Eylül 2025 - 13:55
Devletler Milletleri Nasıl Sömürgeleştirir?

Havza / Tarih göstermektedir ki hâkimiyet kurmak isteyenler toplumu kontrol altına alabilmek için önce halkın ruhunu ve ahlakını bozmuşlardır. Şehvet ve fesadı yayarak onların imanını, iradesini ve cesaretini yok ederler. Kalpler bozulduğunda ise akıl ve insanın gücü etkisiz hale gelir ve toplum kolayca hâkimiyet ve sömürü altına girer. Nitekim Kur’an da toplum ruhunun temizliği ve yüceliğinin önemine vurgu yapmaktadır.

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Şehit Mutahhari eserlerinden birinde “Sömürgecilerin Sömürgeleştirme Yöntemleri” konusunu ele almıştır; bu eser, siz değerli okuyuculara sunulmaktadır.

İnsanlık tarihi göstermektedir ki hâkim güçler bir toplumu kendi egemenlikleri altına almak ve onu sömürmek istediklerinde öncelikle toplumun ruhunu bozmayı hedeflerler ve bunun için insanlara şehvet ve sefahat araçlarını sunar, onları şehvet ve sefahate yönlendirirler.

Bu kirli yönteme ibret verici bir örnek Müslüman İspanya’da yaşanan trajedidir. Müslüman İspanya, Rönesans’ın kaynaklarından biri olarak kabul edilir ve Avrupa’nın en ileri medeniyetlerinden biri sayılırdı.

Hristiyanlar, İspanya’yı Müslümanların elinden almak için genç Müslümanların ruhunu ve ahlakını bozmayı seçmişlerdir. Bunun için ellerinden geldiğince oyun, eğlence ve sefahat araçlarını Müslümanların kolayca ulaşabileceği hale getirmişlerdir. Hatta bu süreç o kadar ileri gitmiştir ki komutanlar ve devlet yetkilileri bile kandırılmış ve yozlaştırılmıştır.

Böylece Müslümanların azim, irade, güç, cesaret, iman ve ruh temizliği ortadan kaldırıldı; onları korkak, zayıf, sefahate düşkün, içkiye düşkün ve kadın düşkünü haline getirdiler. Açıkça görülmektedir ki böyle bir halkın üstesinden gelmek ve onları yenmek zor bir iş değildir.

Hristiyanlar, Müslümanların 300–400 yıllık hâkimiyetine öyle bir intikam aldılar ki tarih bile bu zulümleri anlatmaktan utanç duyar. Aynı Hristiyanlar ki Hz. İsa’nın öğretilerine göre sağ yanağına tokat geldiğinde sol yanağını çevirmeleri gerekir! Endülüs’te Müslümanların kanından deniz oluşturdular.

Elbette Müslümanların mağlubiyeti, kendi azim eksiklikleri ve ruhlarının yozlaşması ile Kur’an’a ve onun emirlerine uymamalarının bir sonucu olmuştur.

Günümüzde de sömürgecilik ayak bastığı her yerde, Kur’an’ın uyardığı aynı noktaya odaklanmaktadır; yani insan kalplerini bozmayı amaçlar.

Kalpler bozulduğunda artık sadece akıl etkisiz hale gelmez aynı zamanda kalp kendisi insanın el ve ayağındaki daha büyük bir zincire dönüşür.

İşte bu yüzden sömürgeciler ve insanları sömürenler okullar ve üniversiteler açmaktan çekinmezler, hatta bizzat bunları kurarlar; ancak diğer yandan tüm güçleriyle öğrencilerin kalplerini ve ruhlarını yozlaştırmaya çalışırlar. Onlar çok iyi bilirler ki hasta ve bozulmuş bir kalp hiçbir iş yapamaz ve her türlü aşağılık iş, sömürü ve istismara boyun eğer.

Kur’an, toplumun ruhunun yüceliğine ve temizliğine büyük önem vermektedir.

Kaynak: Üstat Mutahhari, Kur’an ile Tanışma; Cilt 1, s. 72–73

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha