Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Camiatü’z-Zehra (s.a) İlim Havzası Müdürü Seyyide Zühre Borgei, Tayland Darü’z-Zehra Kompleksi Müdürü Şeyh Zeynü’l-Âbidin ve bu merkezin bazı öğrencileri ile mezunlarıyla yaptığı görüşmede şunları söyledi:

“Amelde ihlas, insanın faaliyetlerine bereket ve etki kazandırır. Bugün düşman, bütün dünyada İslam dinini yanlış bir şekilde anlatmaktadır. Savaşları başlatan, binlerce kadın ve çocuğu katledenler barıştan söz ediyor ve Müslümanları savaş yanlısı olarak tanıtıyorlar. Sizlerin kendi ülkelerinizdeki anlatınız, düşmanın bu psikolojik operasyonlarını düzeltmek açısından son derece önemli ve etkilidir.”

Camiatü’z-Zehra (s.a) İlim Havzası Müdürü sözlerine şöyle devam etti:

“Hz. Zeynep (a.s), İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamını doğru bir şekilde nakletmesi, bu yolda fedakârlık göstermesi ve direnişi sayesinde Aşura’yı ölümsüzleştirmiştir. ‘Eğer Zeyneb olmasaydı Kerbelâ, Kerbelâ’da kalırdı’ sözünün sırrı da, Hz. Zeyneb-i Kübra’nın (a.s) tebyin cihadıdır.”

Borgei, tebyin cihadının ve günümüz dünyasında —özellikle Gazze savaşında— yaşanan olayların doğru bir şekilde anlatılmasının, bilinçli tüm Müslümanların görevi olduğunu belirtti ve şöyle dedi:

“Kerbelâ hadisesinde görünürde kâfir ordusu galip gelmişti; fakat Hz. Zeyneb’in (a.s) düşmanın psikolojik savaşına karşı sahneye çıkması, Kur’an ve rivayetlere dayanan istidlalleriyle meydanı değiştirdi ve o yürek yakıcı olayı bugüne kadar canlı tuttu.”

Kadın İlim Havzaları Politika Kurulu Üyesi Borgei sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün de düşman tüm medya ve propaganda araçlarıyla hakkı bâtıl, bâtılı hak gibi göstermeye çalışıyor. Bu yüzden bizler de Hz. Zeynep'in (a.s) yolunu örnek alarak hakikati insanlara ulaştırmalı ve dünya halklarını, gerçeğin farkına vardırmalıyız.”

Konuşmasının devamında Borgei şu hatırlatmada bulundu:

“Bu yıl, İslam’ın büyük Peygamberi’nin (s.a.a) doğumunun 1500. yılıdır. Resulullah’ın (s.a.a) hayatını ve şahsiyetini doğru tanımak ve onu insanlara tanıtmak, İslam dünyasında birlik için en önemli ve en etkili yoldur. Dinler ve mezhepler arasındaki ortak noktaları vurgulamak, bu birliğin güçlenmesine ve kalıcı bir dünya barışına doğru ilerlemeye vesile olur.”

Görüşmenin sonunda Şeyh Zeynü’l-Âbidin, Camiatü’z-Zehra’nın kadınların gelişimi ve olgunlaşması için çok büyük imkânlar sunduğunu belirterek, bu ilmî kurum ile Tayland’daki Darü’z-Zehra arasında daha fazla ilmî ve eğitimsel iş birliği talebinde bulundu.