Havza Haber Ajansı muhabirinin Meşhed’den bildirdiğine göre, Filistinli özgürlük mücadelesi mensubu ve İslami Direniş Hareketi Hamas'ın esirler dosyasından sorumlu yetkilisi Şeyh Talal Abdurrahman, çarşamba akşamı 17 Aralık tarihinde çevrim içi olarak düzenlenen dördüncü uluslararası “İslami İran; Siyonist rejimle yüzleşmede İslami izzet cephesi” başlıklı programda konuştu.

Şeyh Talal Abdurrahman, İran İslam Cumhuriyeti, Filistin, Lübnan, Yemen ve Irak şehitlerini saygıyla yad ederek şunları ifade etti: “Filistin meselesi, İslam Devrimi’nin zafer kazandığı ilk günlerden itibaren her zaman İran İslam Cumhuriyeti’nin gündeminde merkezi ve pazarlık konusu edilemez bir mesele olarak yer almıştır.”

Şeyh Talal Abdurrahman, İran’ın yalnızca geçici bir siyasi tutum benimsemediğini, aksine hareketinin ilahi liderlik ve ilahi adaletin derin bir kavrayışı üzerine kurulu olduğunu şu sözlerle belirtti: “İran İslam Cumhuriyeti, yıllar boyunca mazlumları desteklemek, Siyonist rejim ve Amerika’ya karşı durmak uğruna ağır bedeller ödemiştir. Bu bedeller yaptırımlar, kuşatmalar, tehditler ve suikastları kapsamaktadır. Buna rağmen İran, hiçbir zaman ilkelerinden ve izlediği yoldan geri adım atmamıştır.”

Hamas Hareketi’nin esirler dosyasından sorumlu yetkilisi, Amerika’nın bölgede yeni sömürgeci projenin merkezi ekseni rolüne dikkat çekerek şunu vurguladı: “Birçok devletin direniş saflarından geri çekildiği bir dönemde, İran İslam Cumhuriyeti’nin direnişi İslam ümmetinin onuru, haysiyeti ve bağımsızlığının sembolü olmuştur. Günümüzde Siyonist rejimin caydırıcılığının zayıfladığına ve Amerika’nın kendi iradesini dayatma konusundaki yetersizliğine dair işaretler açıkça görülmektedir.”

Şeyh Talal Abdurrahman, İran’ın Filistin ve Lübnan direnişine verdiği desteğin herhangi bir siyasi şart içermediğini belirtti ve şunları ekledi: “İran İslam Cumhuriyeti, direnişi bir hak, bir görev ve bir onur olarak görmektedir. Aksa Tufanı Operasyonu, İran’ın Filistin direnişine yönelik stratejik ve sürekli devam eden desteklerinin somut bir örneğidir.”

Şeyh Talal Abdurrahman, bölgede gerçek ve çok cepheli bir direniş ekseninin oluştuğuna dikkat çekerek şu hususu vurguladı: “Günümüzde Siyonist rejime karşı yeni bir caydırıcılık dengesi kurulmuştur. İran İslam Cumhuriyeti, bu eksenin belkemiği olma konumunu sürdürmektedir. Bu eksenin istikrarını sağlamada kilit rolünü korumaktadır.”

Bu Filistinli özgürlük savaşçısı, İran İslam Cumhuriyeti’nin destekleri ve tutumları için teşekkür ederek şunları ifade etti: “Şehitlerin kanı asla boşa gitmeyecektir. Aksa Tufanı, direniş yolunun başlangıcıdır, sonu değil. Siyonist rejim ise çöküşe mahkûmdur.”

Şeyh Talal Abdurrahman, İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede özgürlük mücadelecilerini ve mazlumları destekleme çabalarını takdir etti ve ekledi: “Bu destekler, İslam ümmeti için zulüm ve saldırganlığa karşı mücadelede ilham verici bir örnek teşkil etmektedir.”